BOŞANMA İLE 
ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN
HÜKÜMSÜZ KALMASI


Boşanmanın eşler açısından mali sonuçlarından biri ölüme bağlı tasarrufların hükümsüz kalmasıdır. 

Boşanan eşler, artık “eş” sıfatıyla birbirlerinin yasal mirasçısı olamaz.

Bununla beraber boşanma ile eşlerin evliliklerinde yaptıkları ölüme bağlı tasarruflar hükümsüz hale gelir, boşanan eşler ölüme bağlı tasarrufla kendilerine sağlanan hakları, aksi kararlaştırılmamışsa kaybederler. 

Peki boşanma davası devam ederken, yani henüz boşanma kararı kesinleşmemişken eşlerden birisinin ölmesi durumunda ne olacaktır?

Bilindiği üzere ölüm ile evlilik kendiliğinden sona erer ve sağ kalan eşin mirasçılık sıfatı gündeme gelir. İşte boşanma davası devam ederken eşlerden birisinin ölmesi halinde, ölen eşin mirasçıları davaya devam edip sağ kalan eşin yasal mirasçılığını ortadan kaldırabilirler. Ancak bunun için ölen eşin mirasçılarının derdest davaya devam ederek sağ kalan eşin boşanmada “kusurlu” olduğunu ispatlaması gerekir. 


ŞARTLARI


Ölen eşin mirasçılarına tanınan bu hakkın kullanabilmesi için aşağıdaki şartların sağlanmış olması gerekir:


1. Boşanma davası sürdürülülebilir nitelikte olmalıdır.
2. Eşlerden biri ölmüş olmalıdır.
3. Dava devam etmeli veya derdest davada bir hüküm verilmişse bu hükmün boşanmaya dair hükmü kesinleşmemiş olmalıdır.
4. Ölen eşin mirasçıları belirlenmelidir.
5. Mirasçılar davaya devam etmelidir.
6. Sağ kalan eşin kusuru ispatlanmalıdır.


Eşlerden birinin ölümü halinde evlilik kendiliğinden son bulur. Bu nedenle ölen eşin mirasçılarının derdest boşanma davasına devam etmesinin amacı evliliği sonlandırmak değil, sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının karara bağlanmasıdır.

Bir diğer ifadeyle mirasçıların amacı, derdest davada kısaca “hangi eşin kusurlu olduğunun saptanması” dır.

Medeni Kanun’un 181. maddesinde mirasçılara verilen davayı sürdürebilme hakkı, hem davacı hem de davalı eşin öldüğü durumlarda uygulanabilir.


HANGİ DAVALARDA TMK 181. f2 HÜKMÜ UYGULANMAZ?


Yargıtay’ın düşüncesine göre aşağıdaki boşanma davalarında TMK 181. f2 hükmü uygulanmaz:

1.Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası,
2.Anlaşmalı boşanma davası,
3. Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davası. 


Bu tür boşanma davalarında Aile Mahkemesi hakimi tarafından “boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilir.[1]


KİMLER DAVAYI SÜRDÜREBİLİR?


Öncelikle ölen eşin birinci derecede mirasçıları, çocukları, torunları, boşanma davasını sürdürebilir. 

Ölen eşin kendisinden önce ölen altsoyunun yerine geçen altsoyları da boşanma davasını sürdürebilir. 

Altsoyu bulunmayan ölen eşin ana ve babası da boşanma davasını sürdürebilir. 

Evlilik dışında doğmuş ve soybağı tanıma veya hakim kararıyla kurulmuş olanlar da ölen babalarının boşanma davasını sürdürebilir. 

Evlatlık ve evlatlığın altsoyu da ölen eşin mirasçısı olarak davayı sürdürebilir.

Ancak evlat edinen, evlatlığa mirasçı olamayacağı için evlat edinen evlatlığın boşanma davasını sürdüremez. 

Ayrıca atanmış mirasçıların da boşanma davasını sürdürme hakkı vardır. 

Elbette mirası reddeden yasal ve atanmış mirasçıların davayı sürdürebilmesi olanaksızdır. 

Önemle belirtilmeli ki davaya devam edecek mirasçıların Sulh Hukuk Mahkemesi’nden mirasçılık sıfatlarını gösteren mirasçılık belgesini alarak dosyaya sunmaları gerekir.

Mirasçıların tamamı, hakim tarafından kendilerine verilen süre içerisinde davayı sürdürüp sürdürmeyeceklerini beyan etmeleri gerekir. Beyan edilmemişse mirasçıların davaya devam etmeyeceğine karar verilir.


ÖNEMLİ NOKTALAR


Boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarının davaya devam etmesi, yalnızca sağ eşin kusurunun ispatı amacına yöneliktir.

Bunun dışında boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik olarak örneğin maddi tazminat, velayet, nafaka konularında davayı sürdürmeleri mümkün değildir. 

Mirasçıların ıslah hakkı yoktur. Mirasçıların açılmış davayı devam ettirme hakları yalnızca sağ eşin kusurunun ispatı ile sınırlı olduğu için ıslahla davayı bir başka davaya dönüştürmeleri mümkün değildir. 

Ayrıca mirasçılar, takip hakkı kendilerine geçebilem "manevi tazminat" konusunda da mahkemeden bir karar verilmesini isteyebilirler. [2]


SAĞ EŞİN KUSURUNUN İSPATI


Sağ kalan eşin kusuru ile anlaşılması gereken, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmasıdır. [3]Bu kusur az, eşit ya da ağır kusur olabilir. 

Sağ eşte olduğu ileri sürülen kusur eğer boşanmaya yol açmayacak kadar ağır ise sağ kalan eşin kusurundan söz edilemez.

Ölen eşin mirasçılarının, sağ eşin kusurunun ispatlanması yönünden yeniden delil gösterme hakları yoktur. [4]

Bununla beraber ölen eşin mirasçıları, ölen eşin delil listesinde yer alan ancak ölen eşin ölümünden önce dinlenmemiş tanıklarının dinlenmesini isteyebilir. 

Ölen eş, delil göstermeden önce ölmüşse eğer bu takdirde ölen eşin mirasçılarından delilleri sorulacaktır.

Detaylı bilgi ve hukuki yardım için Ankara'da aile hukuku alanında çalışmalar yapan avukatımız ile buradan iletişime geçebilirsiniz.


Sağlıklı günler dileriz. 


# ankara avukat # boşanma  # miras # vasiyetname 


[1]Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınları, 2021, s.1448
[2]Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 04.12.2008, 2007/16642 E., 2008/16658 K.
[3] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 24.01.2017, 2016/22742 E. 2017/801 K.
[4] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 24.06.2020, 2017/2-2296 E., 2020/476 K.