MAL REJİMİ DAVALARI BÖLÜM 4: MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ

Türk Medeni Kanunu’nda eşler için birden fazla mal rejimi seçeneği sunulmuştur.
Bunlar; edinilmiş mallara katılma rejimi (yasal mal rejimi), mal ayrılığı rejimi (olağanüstü mal rejimi), paylaşmalı mal ayrılığı rejimi ve mal ortaklığı rejimidir.
Eşler mutlaka kanunda gösterilen bu dört mal rejiminden birine tabi olmak zorundadır.
Eğer eşler bu dört rejimden birini mal rejimi sözleşmesi ile seçmezlerse; kanun karşısında “yasal mal rejimi” olarak adlandırılan edinilmiş mallara katılma rejimini seçmiş sayılacaklardır.
Medeni Kanun’a göre yasal mal rejimi, eşlerden her birinin edinilmiş malları ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.
Üçüncü bölümde, yasal mal rejimi içerisinde yer alan kişisel malların, “kanun gereği kişisel mallar” ile “sözleşme gereği kişisel mallar” olmak üzere iki şekilde olabileceğine değinilmişti.
Bu bölümde mal rejimi sözleşmesinden kısaca bahsedilerek, genel hatları ile mal rejimi sözleşmesi nedir, mal rejimi sözleşmesi nasıl yapılır gibi sorulara cevap verilecektir.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ

Eşlerin evlilik öncesi ve sonrası edindikleri mallar üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile evlilik sona erdiğindeki paylaşıma yönelik kurallar, eşler arasındaki mal rejimini oluşturmaktadır.
Eşler yapacakları sözleşme ile Medeni Kanun’da yerini bulan seçimlik mal rejimlerinden birini seçebilmektedir. Seçimlik mal rejimlerinin de yasal mal rejimine kıyasla ayrıcalıkları bulunmasına rağmen eşler tarafından mal rejimi sözleşmesinin yapılması çok sık rastlana bir olay değildir.
Mal rejimi sözleşmesi ile seçimlik rejimlerden biri seçilmemişse eğer eşler yasal mal rejimine tabi olmaktadır.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ

  • Eşler, mal rejimi sözleşmesini evlenmeden önce veya sonra yapabilirler.
  • Mal rejimi sözleşmesi eşler tarafından şarta veya vadeye bağlı yapılabilmektedir.
  • Eşler mal rejimi sözleşmesi ile kanunda belirlenen üç rejimden birini kademeli olarak kabul edebilir. Örneğin eşler ilk bir yıl mal ayrılığı rejiminin, daha sonra mal ortaklığı rejiminin uygulanmasını kararlaştırabilirler.[1]
  • Eşler ancak kanunda belirtilen mal rejimlerinden birini sözleşme ile seçebilirler. Kendilerinin ayrı bir türde, özel bir mal rejimi yaratmaları ve kabul etmeleri mümkün değildir.
  • Eşler istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içerisinde seçebilir, değiştirebilir, kaldırabilirler.
  • Mal rejimi sözleşmesinin üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için tescili şart değildir.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ

Medeni Kanun’un 205. maddesinin f.1 hükmüne göre mal rejimi konusunda eşlerin yapacakları sözleşmenin noterde hazırlanması gerekir.
Sözleşme noterde düzenlenme veya onaylama şeklinde yapılabilmektedir.
Ayrıca taraflar, evlenme başvurusu sırasında da [2] hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirebilirler.
Düzenleme şeklinde mal rejimi sözleşmesi, nişanlıların veya eşlerin notere başvurmaları üzerine yapılmaktadır.
Düzenleme şeklinde mal rejimi sözleşmesi herhangi bir noterde yapılabilir. Bir diğer ifade ile eşler yalnız yerleşim yerlerinin bulunduğu notere başvurmak zorunda değildir.
Onaylama şeklinde mal rejimi sözleşmesi ise eşler veya nişanlılar tarafından düzenlenerek herhangi bir noterde onaylatılma şeklinde olmaktadır.
Okuma yazma bilmeyen eşler yalnız düzenleme şeklinde sözleşme yapabilirler.
Ayrıca eşler veya nişanlılar, belediye başkanlığına, belediye memuruna, muhtara, konsolosluklara, il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine ve ilgili dış temsilciliklere yapacakları yazılı beyanla da hangi mal rejimini seçtiklerini bildirebilirler.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİNİ KİMLER YAPABİLİR?

Medeni Kanun’un 204. maddesine göre mal rejimi sözleşmesini ancak ayırt etme gücüne sahip kişiler yapabilir.
Mal rejimi sözleşmesi yapmak, şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu için bizzat eşler tarafından yapılmalıdır.
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ile kısıtlılar sözleşme yaparken yasal temsilcilerinin rızasını almak zorundadır. Ayrıca yasal temsilcilerin de sözleşmeyi imzalaması gerekir.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ NE ZAMAN YAPILIR?

Mal rejimi sözleşmesi evlenme töreninden önce yapılabileceği gibi, evlenmeden sonra/evliliğin devamı süresince de yapılabilir.
Mal rejimi sözleşmesi evlenmeden önce yani nişanlılık döneminde yapılabilmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki nişanlılık döneminde yapılan evlilik sözleşmesinin hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı yönünde bazı Yargıtay kararları vardır.[3]
Nişanlılık döneminde yapılan evlilik sözleşmesi bir nevi geciktirici şarta bağlanmıştır. Sözleşme, nişanlıların evlenmesi ile hukuken geçerli hale gelir.
Nişanın evlilik haricinde başka bir sebeple bozulması halinde, nişanlılık döneminde yapılan sözleşmenin herhangi bir geçerliliği olmayacaktır.[4]

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ

Mal rejimi sözleşmesi;
  • İradeyi sakatlayan sebeplerle,
  • Muvazaa sebebiyle veya,
  • Kanunda gösterilen şekil ve içerik şartlarına uyulmaması sebebiyle iptal ettirilebilir.
Mal rejimi sözleşmesinin iptaline yönelik istemler aksi kararlar[5] olmakla beraber aile mahkemesinde incelenmektedir.

MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİNİN İÇERİĞİ

Mal rejimi sözleşmesinin kapsamında kural olarak eşlerin evlilik öncesi ve sonrası edindikleri mallar üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile evlilik sona erdiğindeki paylaşıma yönelik kurallar yer alır.[6]
Mal rejimi sözleşmesinin kapsamında kural olarak yer alabilecek düzenlemelere örnek olarak;

Paylı mülkiyet konusu mallardaki paylar üzerinde tasarruf,

  • Kişisel mal yaratma,
  • Değer artık payı alımı,
  • Aile konutunun kullanımı,
  • Birliğin giderlerine katılma,
  • Artık değere katılma,
  • Faiz ve güvence gibi hususlar gösterilebilir.
Mal rejimi sözleşmesinin kapsamında kural olarak yer alamayacak hususlar ise,
  • Velayet, çocukla kişisel ilişki, nafakalar, tazminat gibi boşanmanın ferileri ile
  • Edinilmiş mal statüsü yaratma gibi konulardır.
Boşanma ve ayrılığın feri sonuçlarına ilişkin anlaşmalar ancak hâkim tarafından onaylandığı takdirde geçerlilik kazanmaktadır.
Her eş yasal sınırlar içerisinde kişisel mallar ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamamaktadır.
Ancak eşleri mal rejimi sözleşmesi ile eşlerden birinin diğerinin rızası bulunmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunabileceğini aralarında kararlaştırabilirler.
Mal rejimi sözleşmesi ile kişisel mal statüsü de yaratılabilmektedir. Örneğin eşlerden, mal rejimi sözleşmesi ile kişisel malların gelirlerinin de kişisel mal sayılmasını kararlaştırabilirler.

Mal paylaşımı davaları hakkında detaylı bilgi almak için bizimle buradan iletişime geçebilirsiniz.
Sağlıklı günler dileriz. 

#ankara avukat    #boşanma avukatı   #aile hukuku    #hukuki danışmanlık


[1] Ömer Uğur Gençcan, Mal Rejimleri Hukuku, Yetkin Yayınları, 7. Baskı, 2021, s.105
[2] Evlenmeye izin davaları için bkz: Ömer Uğur Gençcan, “4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na Göre Evlenmeye İzin Davaları”, Ocak – 2005, Sayı 21
[3] Yargıtay 8. H.D., 1.10.2013, 2013/12481 E., 2013/13898 K.
[4] Ömer Uğur Gençcan, Mal Rejimleri Hukuku, Yetkin Yayınları, 7. Baskı, 2021, s.124
[5] Yargıtay 8. H.D., 09.05.2016, 206/4527 E., 2016/8529 K.
[6] Ömer Uğur Gençcan, Mal Rejimleri Hukuku, Yetkin Yayınları, 7. Baskı, 2021, s.127