Boşanma Davası Nasıl Açılır?


Boşanma, yasal şartları taşıyan bir evliliğin sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Toplumun en temel yapısı olan aile üzerinde derin etkileri bulunması nedeniyle boşanma, sadece mahkeme kararıyla ve bazı şartların bulunması halinde gerçekleştirilebilir. Boşanma davası çekişmeli veya anlaşmalı olabilir.
Anlaşmalı boşanma hakkında daha fazla bilgi için, anlaşmalı boşanmayı detaylarıyla ele anladığımız yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.


Çekişmeli Boşanma Davası
Çekişmeli boşanma davası tarafların herhangi bir anlaşmasına dayanmayan boşanma davasıdır.
 
Burada her iki eşin de boşanmayı istemesi davayı çekişmesiz olmaktan çıkarmaz zira ortaya koyulan boşanma nedenleri farklı olabilir, bu da boşanma sonrası tazminat isteme hakkına etki edecektir. 
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri ya da boşanma davasının açılmasından önce son defa altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesidir
Boşanma Nedenleri
Boşanma davası açılabilmesi için davayı açacak eşin bu davayı açma hakkı olmalıdır. Türk Medeni Kanunu’nda boşanma davası açma hakkı veren nedenler şu şekilde sayılmıştır.
  • Zina
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
  • Terk
  • Akıl hastalığı
  • Evlilik birliğinin temelinden sarsılması
Boşanma nedenlerinden herhangi birisini varlığını davacı eş ispat etmelidir. 
Burada “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması” dışındaki diğer nedenler özel boşanma sebepleridir
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ise genel bir neden olarak içeriğine her olay dahil edilebilir. Buna bağlı olarak günümüzde pek çok evliliğin sona erdirilme nedeni evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. 
Evliliğe devam etmek davayı açan eş için çekilmez hal almışsa artık evlilik birliği temelinden sarsılmış kabul edilir ve boşanma davası açılabilir. Bu durum için davalı eşin kusurunun bulunmasına gerek yoktur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını hakim takdir etmekle birlikte bu her olayın özelinde değerlendirilir. Örneğin Yargıtay; eşine hakaret etmek, başkalarının yanında küçük düşürmek, cinsel uyuşmazlık, iktidarsızlık, evin ve çocukların bakımını ihmal ederek bir işte çalışmak gibi nedenleri boşanmayı gerektirecek şekilde köklü sarsılma saymıştır.
Boşanma Davasında İspat
Boşanma davasında da genel ispat kuralları geçerlidir. Yani davayı açan eş boşanma nedenlerinin varlığını ve davalının kusurunu ispat etmek zorundadır.
İspat aracı olarak hukuka uygun temin edilmiş her türlü yazılı ve görsel delil, tanık ifadesi kullanılabilir.
Bununla birlikte boşanma davasında ispat konusunda birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Buna göre boşanma davasında yemin ileri sürülemez ve tarafların ikrarı, yani bir olayı kabul etmeleri hakimi bağlamaz. Buna ek olarak hakim boşanma davasının dayandığı olguların varlığını vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. 
Boşanma Davasında Geçici Önlemler (Tedbir Nafakası)
Boşanma davası sırasında ekonomik geliri olmayan ve diğer eşe maddi olarak bağlı yaşayan eşin ve çocukların bakım ve korunması için bazı önlemlerin alınması gerekmektedir.
Bu durumda mahkeme boşanma davası devam ederken, hiçbir talep olmasa dahi re’sen tedbir nafakası adı altında eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri alacaktır. 
Tedbir nafakası olarak bir miktar para belirlenebileceği gibi hakim gerekli gördüğü diğer tedbirleri de alabilir.
Tedbir nafakası boşanma davası sonuçlandıktan sonra kendiliğinden sona erer.
Mahkemece boşanma davası sonuçlandıktan sonra hükmedilen iştirak veya yoksulluk nafakası ise ayrıdır.
Boşanma Davası Sonucunda Verilecek Karar
Boşanma davasının sonunda mahkeme davayı reddedebileceği gibi davayı kabul ederek boşanmaya da karar verebilir. 
Ayrılık: Boşanmaya ilişin davada hakim ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunduğuna kanaat getirirse ayrılığa da karar verebilir. Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu ayrılık süresince de ortak hayat yeniden kurulamazsa eşlerden her biri boşanma davası açabilir. 
Ek olarak; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
Burada artık durum hakimin takdirinde değildir. Ortak hayatın yeniden kurulamadığının ispatlanması halinde hakim boşanmaya karar vermek zorundadır. 
Boşanma Davasında Tazminat ve Nafaka
Boşanma davasında kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan maddi tazminat talebinde bulunabilir. 
Bunun yanında boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf kusurlu taraftan manevi tazminat talebinde de bulunabilir. 
Görüleceği üzere boşanma davasında tazminat talebinde bulunulabilmesi için boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz veya daha az kusurlu bulunmak gerekmektedir.
Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası eşin daha ağır kusurlu eşten isteyebileceği nafaka yoksulluk nafakasıdır. Buna göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
İştirak Nafakası: Boşanma sonrası çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması amacıyla hükmedilen nafaka ise iştirak nafakasıdır. Görüldüğü üzere iştirak nafakası sadece çocuk için hükmedilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası 

Anlaşmalı boşanma davası, her iki eşin de boşanma ve boşanmanın fer’ileri konusunda anlaşmaları ile gerçekleşen boşanma türüdür. [1]
Anlaşmalı boşanma gerçekleştirilebilmesi için evlilik en az bir yıl sürmelidir.
Anlaşmalı boşanma konusunda irade gösteren eşler öncelikle boşanmanın mali sonuçlarını ve müşterek çocukların durumunu düzenleyen bir protokol hazırlamalıdırlar. [2]
Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için hazırlanan bu protokolün hakim tarafından uygun bulunması şarttır. Bu kapsamda örneğin eşlerden birine çocuklarla hiçbir şekilde kişisel ilişki kurulmasına izin vermeyen bir protokolün hakim tarafından kabul edilmeme ihtimali yüksektir. Bu gibi durumlarda hâkim protokolde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir ve bu değişiklikleri tarafların onayına sunar. 
Boşanma protokolü hazırlandıktan sonra bu protokole göre boşanmaya karar verilmesini talep eden bir dava dilekçesi ile aile mahkemesinde boşanma davası açılmalıdır.
Duruşma günü verildikten sonra ilk celsede hakim protokol hükümlerini uygun görürse ve taraflar mahkeme huzurunda protokol hükümlerine uygun olarak boşanmayı kabul ettiklerini beyan ederlerse, boşanmaya karar verilir.


Boşanma davası hakkında detaylı bilgi almak için Ankara'da aile hukuku üzerine çalışmalar yapan avukatımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

Sağlıklı günler dileriz.

#ankaravukat #boşanmaavukatı #ailehukuku #boşanma

[1] İzzet DOĞAN, Anlaşmalı Boşanma, İstanbul Barosu Dergisi, 2007
[2] Bahattin ARAS, Anlaşmalı Boşanma Davalarında Tarafların Tazminat ve Nafaka Taleplerinin Karara Bağlanması